2 Nisan 2017 Pazar

Eski Ahit / Dünya Dışı Temas Üzerine

"Ve otuzuncu yılda, dördüncü ayda, ayın beşinci gününde, ben Kebar ırmağı yanında sürgünler arasında iken vaki oldu ki, gökler açıldı.

Ve baktım, işte şimalden buran yeli, durmadan ateş saçan büyük bir bulut geliyordu, çevresinde parıltı ve ortasında, canlı mahlûk benzeri çıktı. Ve onların görünüşü şöyle idi: Onlarda insan benzeyişi vardı; her birinin dört yüzü vardı ve onlardan her birinin dört kanadı vardı. Ve ayakları doğru ayaklar idi, ayaklarının tabanı buzağı ayağının tabanı gibiydi ve cilalı tunç gibi parlaktı ve ateşten şimşek çıkıyordu...

Ben canlı mahlûklara bakarken, her birinin yanında, yerde birer tekerlek gördüm. Tekerleklerin ve yapılarının görünüşü gök zümrütü gibiydi; ve dördünün biçimi birdi, öyle yapılmışlardı ki sanki tekerlek içinde tekerlek vardı. Yürüdükleri zaman dört yöne de gidebiliyorlardı; hem de hiç dönmeden.

Tekerlek çemberleri ise yüksekti ve korkunçtu; ve dördünün çemberleri çepeçevre gözlerle doluydu. Ve canlı mahlûklar yürüdükçe, tekerlekler onların yanında yürüyordu; ve canlı mahlûklar yerden yükseldikçe, tekerlekler yükseliyordu. Ve yürüdükleri zaman kanatlarının gürültüsünü işittim, sanki büyük suların sesi, sanki Kadirin sesi, bir kargaşalık sesiydi, sanki bir ordu velvelesiydi. Durdukları zaman kanatlarını indiriyorlardı. Ve başlarının üstündeki kubbenin üzerinde gök yakutun görünüşü gibi bir taht şekli vardı; ve taht şeklinin üzerinde, insana benzer bir şekil vardı."

Tevrat - Hezekiel, Bab 1, Ayet 1-27



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder